Skip to content Skip to footer
Borderline (Sınır) ve Narsisistik

Borderline (Sınır) ve Narsisistik

Borderline kişilik bozukluğu (Sınır Kişiliği) ve narsisistik kişilik bozukluğu arasındaki benzerlikler ve
farklılıklar, her iki kişilik tipinin ruhsal dinamiklerinde önemli izler bırakır. Hem sınır kişiliği hem de
narsisistik kişilik, özellikle savunma mekanizmaları ve benlik algısı konusunda belirgin paralellikler
gösterir, ancak aynı zamanda birbirlerinden çok farklı klinik özelliklere sahiptirler.

Benzerlikler: Savunma Mekanizmaları ve Benlik Algısı

Her iki kişilik türü de bölme (splitting) savunma mekanizmasını yoğun bir şekilde kullanır. Bu
mekanizma, kişinin içsel dünyasında birbirinden tamamen ayrılmış ve zıt duygu ve düşüncelerin bir
arada bulunmasına yol açar. Bu kişiler, kendiliklerinde ve ilişkilerinde aşırı uçlarda düşünce ve duygu
yaşar. Örneğin, bir yanda büyüklük, özel olma duygusu bulunurken, diğer yanda değersizlik, içsel
kötülük ve aşık olunmaya değmezlik duyguları da bir arada yaşanır.

Gelişimsel açıdan, hem sınır kişiliği hem de narsisistik kişilik, ayrılma-bireyleşme sürecini
tamamlayamamış ve nesne sürekliliği (bireyin başkalarını tutarlı bir şekilde algılaması) konusunda
zorluklar yaşayan kişilerdir. Bu durum, onların hem bireysel hem de sosyal ilişkilerde zorluk
yaşamalarına yol açar.

Farklılıklar: Kendilik ve İlişkilerdeki Belirgin Ayrılıklar

Kendilik Bütünlüğü:
• Sınır kişilik bozukluğu olan bireylerin kendilikleri daha bütünleşmemiş olup, psikoz
benzeri durumlara çözülme riski taşır. İlişkilerde sıkça gerginlikler yaşanır ve bu kişilerde bağımlılık ya
da madde kullanımı gibi patolojik davranışlar görülebilir. Bu kişilikler, kendilerini genellikle değersiz
hissederken, zaman zaman kibirli bir tutum sergileyebilirler.
• Narsisistik kişilik bozukluğu olan bireylerde ise, kendilikleri, gerçekçi olmayan bir
şekilde büyütülmüş olsa da, daha bütünlüklüdür. Bu kişiler, görünüşte kendilerinden emin ve kibirli
olabilir, ancak içsel dünyalarında utanç, açlık ve güvensizlik duyguları barındırırlar. Narsisistik kişilerde
kendilik parçalanma riski daha düşüktür.

İnsan İlişkileri ve Duygusal Tepkiler:
• Sınır kişiliği olan bireyler, ilişkilerde aşırı uçlar arasında gidip gelebilirler. Sevgi ve
nefreti aynı anda hissedebilir, insanları idealize edebilir veya değersizleştirebilirler. Bu kişilerde
kendine zarar verme ve aşırı öfke patlamaları sıklıkla görülür.
• Narsisistik kişilik ise genellikle dış dünyada görünüşte güçlü ve özgüvenli bir duruş
sergiler, ancak özel hayatlarında yalnızlık ve içsel boşluk hissederler. Narsisistik kişiliklerin duygusal

tepkileri daha mantıklı ve düşünülerek yönlendirilmişken, sınır kişilikli bireyler daha kaotik ve
mantıksız patlamalar gösterebilirler.

Gelişimsel Farklar: Çocukluk ve Aile Dinamikleri

Sınır kişiliği ve narsisistik kişilik, farklı çocukluk deneyimlerine dayanmaktadır.
• Narsisistik kişilikler, genellikle soğuk, duyarsız ve uzak ebeveynler tarafından
yetiştirilmiş bireylerdir. Bu kişiler, genellikle tek çocuk olabilirler veya ailenin önemli bir figürü olarak
özel muamele görmüş olabilirler. Ebeveynlerinden aldıkları fazla özel davranış ve aşırı hayranlık,
onların gerçekçi olmayan bir kendilik algısı geliştirmelerine yol açabilir.
• Sınır kişiliği olan bireyler ise, genellikle aile içi boşanma, ebeveyn kaybı gibi
parçalanmış aile yapılarından gelmektedir. Bu kişiler, çocukluklarında aşırı engellenmiş, zorbalık ya da
fiziksel/cinsel kötüye kullanım gibi travmalara maruz kalmış olabilirler.

Terapötik Müdahaleler ve Tedavi Yaklaşımları

Her iki kişilik bozukluğu da psikoterapi ve kişisel farkındalık gerektiren rahatsızlıklardır. Ancak terapi
süreçlerinde sınır kişiliği bozukluğu olan bireyler daha fazla duygusal ve ilişkisel çalkantı yaşarken,
narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler daha çok benlik saygısının koruması üzerine odaklanabilirler.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Şema Terapi ve Diyalektik Davranış Terapisi (DBT), her iki kişilik
bozukluğunda da etkili tedavi yöntemleri olarak öne çıkmaktadır.

/* */ /* */ /* */